İstanbul’da sabah işe giderken, akşam işten çıktığımızda bizi korkunç bir trafik bekliyor. Arabanın, otobüsün içinde sıkışmış bir halde beklerken sağdan soldan çıkan satıcılarla karşılaşıyoruz. ''Daha trafik sıkışırken bu insanlar nasıl böyle ortaya çıkıyor’’ diye hayret edip, ‘‘Nereden geliyorlar’’ diye merak ediyoruz.
Özellikle İstanbul’da yaşayanlar işe gidip gelirken trafiğe maruz kalıyor. Bazı noktalarda saatlerce araba içinde tıkılıp kaldıkları bile oluyor. Bu zamanlarda sağdan soldan çıkan satıcılar dikkatleri çekiyor. Çeşitli şeyler satarak geçimini sağlamaya çalışanlar bazen çiçek, su, fındık, kışın muz, yazın mısır, oyuncak, yelek, bazende şarj aleti, kağıt helva satıyorlar. Bazıları yeltenmez bir şey almaya, bazıları acıkır, bir muz, simit ya da kağıt helva alır, bazıları özel bir günü unutur veya hediye alacak vakti olmaz, çiçekle kurtarmaya çalışır işi. Peki böyle durumlarda ortaya çıkan E5 satıcılarının yaptığı işin incelikleri, çalışma şartları nelerdir ve nasıl geçinirler.
Satıcıları görünce hem içimiz rahat ediyor hem de içimiz
daralıyor. Çünkü otoyol satıcısı demek, trafikte aç susuz kalınmayacağını
işaret eder ama aynı zamanda yol epey tıkalı anlamına da gelir. İstanbul’un
akıl almaz trafiği sayesinde çok ciddi bir ‘‘otoyol pazarı’’ oluşmuş durumda.
Trafikte ezilme tehlikesiyle karşı karşıya çalışıyorlar
Çoğu trafiğe çıktıkları yerin yakınlarında oturuyor. Birçoğunun
yine satış yaptıkları yerin yakınlarında malzemeleri var. Ellerindeki mal
bitince buralardaki yedek malları satmaya başlıyorlar.
E5 satıcıları için yaz kış fark etmiyor. Para kazanmak, geçimlerini sağlamak zorunda oldukları için kışın kazaklarını yağmurluklarını giyip yollardaki yerlerini alıyorlar.
Trafikte satış yapmak da kolay değil. Bir yandan arabalar, diğer yandan motosikletler geçerken ezilme tehlikesi var. E5 satıcıları ile görüşmeye gittiğimizde araba çarpar mı, motosiklet geçer mi yanımızdan korkusu yaşarken onlar çok rahat bir şekilde hareket ediyorlardı. Korkmuyor musunuz ezilmekten diye sorduğumuzda ise artık alıştıklarını söylüyorlardı.
E5 satıcıları için yaz kış fark etmiyor. Para kazanmak, geçimlerini sağlamak zorunda oldukları için kışın kazaklarını yağmurluklarını giyip yollardaki yerlerini alıyorlar.
Trafikte satış yapmak da kolay değil. Bir yandan arabalar, diğer yandan motosikletler geçerken ezilme tehlikesi var. E5 satıcıları ile görüşmeye gittiğimizde araba çarpar mı, motosiklet geçer mi yanımızdan korkusu yaşarken onlar çok rahat bir şekilde hareket ediyorlardı. Korkmuyor musunuz ezilmekten diye sorduğumuzda ise artık alıştıklarını söylüyorlardı.
''Kendi işimi yapıyorum''
Eskiden çalıştığı iş yerinde düzensiz maaş sorunu yaşayan Fuat
Enver, Cevizlibağ mevkinde fındık ve kağıt helva satıyor. Bu işe ilk başlarda
Eminönü’nde su satarak başladığını belirten Enver, şimdi ise Cevizlibağ’da
işini sürdürüyor. Otoyol da iki buçuk yıldır fındık ve kağıt helva satan Fuat
Enver, ''Yıllardır İstanbul’da belli yerlerde çalıştım ama en iyisi kendi işimi
yapmak olduğuna karar verdim ve bu işe başladım’’ dedi. Sattığı yiyecekleri ikamet
ettiği Esenlerden alıp, kendi tabiri ile kendi bölgesinde satışını
gerçekleştiriyor. Tanesi 1 liraya fındık 1.5 liraya da kağıt helva satıyor. Bu
işin en zor yanının polisler olduğunu söylemeden geçemiyor. ''Polisler de emir
kulu, işlerini yapıyorlar karşı karşıya gelmemeye çalışıyoruz. Ayda 2.000-2.500
lira kazanıp kendi işimi yapıyorum’’ diyerek sözlerini tamamlıyor.
Otoyolda kağıt helva satan Hakkı Çağlar |
Trafikte çiçek satan Fatih Kara |
Multimedya Haber
Hazırlayan: Alican Koçak, Barış Can Ünal, Merve Yeşilyurt
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder